Bir cennet köşesi

Dışarıdan baktığımızda bu binayla ilgili gözümüze çarpan ilk şey mimarların bu büyük sayılabilecek konutu çevresindeki doğayla nasıl bütünleştirdikleri. Bunu nasıl başardıklarına gelince önce malzeme seçimiyle olduğunu söyleyebiliriz. Doğal malzeme ve renk tonları kullanmak burada rahatlıkla görebildiğimiz üzere bir binanın doğayla uyumlu bir karakter sahibi olmasını sağlayabiliyor. Elbette sadece malzemeler ve renk değil, coğrafi ortama uyumlu bir yerleşim ve tasarım daha çok önemli. Taş duvarlar ve doğal malzemelerle örülmüş güneşliklerin yanında betonun kullanımı sırıtmıyor. Betonun gri çıplaklığı yatay mimari elemanlarda ve zeminde son derece hafif bir dozda kendini gösteriyor. Kaldı ki bu da doğaya karşıt bir ton değil. Yatay çizgilerse araziye daha dingin bir yerleşimi imlemekte. Bir alandan yükselen değil, o alana yayılan ve onunla bütünleşen bir kütle söz konusu. Düşey mimari elemanlarda şeffaflık tercihi de kütleyi arazi içinde yarı şeffaf bir hale gerirdiği için bu anlayışı pekiştiren bir özellik. 

Üstteki fotoğrafta görülen taraça oldukça sofistike bir tasarıma sahip. Geometrik olarak mütevazı ve yalın bir kare ahşap kaplama, köşede oturma alanını belirlemiş ve son derece şık iki kamp şezlongu bu görüntüyü tamamlamış.

İç ve dış mekanın akışkanlığını bu fotoğrafta çok dramatik olarak görebiliyoruz. Doğrama yerine ayna olduğunu düşünebilirsiniz ancak dikkat ettiğinizde mobilyaların farkı anlaşılıyor. Geniş cam kapılar sürülerek açıldığı için özellikle yazın tamamen açık olarak kullanılabilecek bu mekan hem dışarıda hem içeride bir yaşam alanı olarak tasarlanmış. 

Doğal taş ve betonun bir arada kullanıldığı evlere sadece İspanya'da değil Akdeniz kıyıları boyunca rastlıyoruz. Datça’da kale gibi bir taş ev başlıklı yazıda incelenen proje de buna bir örnek.

Yüksek bir noktadan manzaraya bakan yüzme havuzları karşımıza ara sıra çıksa da her görüldüklerinde nefes kesici olduklarını söylemek sanırız abartılı olmaz. Çağdaş tasarımdaki lüks anlayışını simgeleyen nitelikteki bu kurgu ve tasarım benzer araziler için çok şaşmayacak bir formül. İç ve dış mekan arası olabildiğince şeffaflık, bir havuz ve leb-i derya.

Bu tarz evlerde geniş alan içinde minimalist mutfak tasarımları sıkça karşımıza çıkıyor. Temiz bir tasarım ve yalın detay çözümleri hem hijyenik hem de estetik sebeplerle tercih ediliyor. 

Sazlıklardan yapılma paneller gibi görünen güneşlikler tasarımdaki doğal öğelere bir örnek. Güneşten korunmak için de yine böylesi bir malzemeden faydalanılmış. Böylece ışık da tam kapanmıyor.

Evin her köşesi ayrı bir lüks ve konfor sunuyor. üst kattaki terasın fotoğrafı da bunu kanıtlar nitelikte. Sizi güneşten koruyan bir gölgelik altında geniş bir kanepede keyif çatmak inanılmaz güzel olsa gerek. Hem de karşınız baktığınızda enfes bir manzara izliyorsunuz. Balkon demiri mi? Onun yerine kullanılan lamine cam sayesinde manzarayı kapatan hiçbir şey yok önünüzde…